ben buralarda yokken, canıım memleketimi bir seçim rüzgarıdır almış gidiyor..
gene boğazımıza kadar seçim sloganına, bangır bangır geçen seçim otobüslerine, ve becerebilse gökyüzünü tamamen kapatabilecek bayrak ve flamalara boğulduk.
tiki arkadaşların deyimi ile "kaal geldi", pek gideceğe de benzemiyor temmuz sonuna kadar.
bir de iktidar sahiplerinin, bu işin cılkını cıkartma mevzuu var. yerel yönetimlerde başta oldukları diğer şehirleri bilemeyeceğim ama İstanbul AKP'nin seçim propogandasına meze olmuş durumda. göbeğinden zeytin yenilen zennube misali, tüm bedenini ortalığa saçmış biçimde, kusturucu bir seçim reklamı manyaklığına güzelim şehrimiz kurban gidiyor. bu reklamların arkasında da, çekilen peşkeşleri, henüz, biz aciz kullar göremiyoruz. Tam "bi tek şikayetçi deli benim, kendi kendime söyleniyorum; herhalde herkes memnun bunlardan" diyordum ki, şurdan ulaşabileceğiniz Baran Tuncer imzalı yazı yüreğime su serpti. Bir Allah'ın kulu, bir İstanbulsever belediyenin "overdose"una eleştiri getirmiş, gözlerime inanamadım.
Zaten yol yapımı için verdiğimiz vergilerle yaptıkları üst geçitleri, gözümüze gözümüze ne amaçla soktuklarını bizzat sormak isterdim-ki hali hazırda böyle bir hakkım mevcut.
Ama vergi-hizmet konusunu başka bir başlıkta ele alacağım; bundandır ki şimdilik açınız, linkteki ilgili eleştiri yazısına bir göz atınız.
Sayın istanbul büyükşehir belediyesi titre ve kendine gel bi zahmet. !
"Seçim Kampanyası Süresince 15 Milyon İstanbulluya Görüntü Kirliliği Yarattık! Yola Devam!"
Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa